Konfüçyüs ün düşünceleri yüzyıllar boyunca Doğu Asya yı derinden etkilemiştir. Çin de, Savaşan Beylikler Dönemi ya da Ilkbahar ve Sonbahar dönemi denen, derebeylerinin (Savaş efendileri) birbirleriyle savaştıkları bir dönemde yaşamıştır. Dünyaya tekrar bir düzen verebileceğine inanıyordu ancak bunu başaramadı. Kendisine bu imkânı sağlamalarını istemek ve kendi fikirlerini kabul ettirmek için Çin hükümdarlarını dolaşmaya başladı. Sonunda, öğretilerini geliştirdi ve bunları para karşılığı öğretmeye başladı. Isminin sonundaki Tzu , usta öğretmen veya üstat anlamına gelir. Kendisine olan sonsuz güveni, öğretilerindeki mistik tutumu, gelişmiş hitap yeteneği sayesinde tarihteki en bilinen öğretmenlerden biri olmuştur.
Öğretileri yönetim ile alakalı olmakla birlikte, halk için de ciddi bir manevi sorumluluk öngörmektedir. Temelde felsefesi: ahlak, sosyal ilişkiler, politika ve adalet olarak dört ana ayağa oturur. "Oğuldan istenen babaya, memurdan istenen hükümdara, kardeşten istenen ağabeye, arkadaştan istenen de kendisine verilmelidir" diyerek, felsefesinin neredeyse tüm boyutlarını yansıtmıştır. Ciddi bir hiyerarşi ve görev dağılımı söz konusudur.
Bu felsefe zamanla Han hanedanının benimsediği Taoizm ve benzeri felsefeler arasından sıyrılarak, geniş Asya topraklarındaki hâkim felsefe, hatta din oldu. Bu akıma Konfüçyüsçülük dendi. 20. yüzyıl başına kadar Çin devletlerinde resmî din olarak kabul edildi.
Tüm düşünceleri, kendisi öldükten sonra Analekt - Konfüçyüs tan Seçmeler denen derlemelerde toplandı. Bu derlemelerde, kendisi ve öğrencileri arasında geçen konuşmalara yer verildi. Burada yazanların çoğunun gerçekten Konfüçyüs a ait olmadığı ama zamanla onun düşünceleri gibi kabul edildiği bilinir. Büyük Bilgi ve Ortayol Doktrini bu derlemelerde tüm insanlığa açıkça bildirildi.
"Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan herşey onun etrafında döner."
"Aradığını bilmeyen bulduğunda anlayamaz."
"Araştırma yapıldığı zaman ancak bilgi artırılabilir; bilgi artırıldığında ancak istek samimi olabilir; istek samimi olduğunda ancak akıl ıslah edilebilir; akıl ıslah edildiğinde ancak özel yaşam iyileştirilebilir; özel yaşam iyileştirildiğinde ancak aile yapısı düzeltilebilir. Aile yapısı düzeltildiğinde ancak devlet düzen içinde yönetilebilir."
"Aşk, dört nala giden at gibidir, ne dizginden anlar, ne söz dinler."
"Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız."
"Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır."
"Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir."
"Bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendini özgürce ifade etmesinden anlaşılır. Bir ülkede adaletsizliğin varlığı ise kişilerin başına buyruk davranışından anlaşılır. Iyi insanlar sorunları önlemek için çaba sarf ederler."
"Bir insanı doyurmak istiyorsanız, ona hergün balık vermeyin; ona balık tutmayı öğretin."
"Çizik bir elmas, çizik olmayan bir çakıl taşından daha iyidir."
"Devlet düzen içinde yönetildiğinde ancak dünyada barış tesis edilebilir."
"Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, yaptığımı anlarım."
"Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir."
"Hiç bir şey eyleme geçen cahillik kadar korkunç olamaz."
"Derin olan kuyu değil,kısa olan iptir."
"Efendi adam, kendisinden çok şey, başkalarından az şey bekler."
"Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir. Eğitimli insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar. Küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar."
"Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmaz ise; insan da acı çekmeden olgunlaşmaz."
"Detaylı çalış, doğru bir şekilde araştır, dikkatlice düşün, düşündüklerini gözden geçir, ciddi ve samimi bir şekilde uygula."
"Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki karlardan şikayet etmeyiniz."
"Gerçeği bilenler ile onu sevenler hiçbir zaman eşit değildirler."
"Güçlü olan, zayıf yanını herkesten iyi bilendir; daha güçlü olan ise zayıf yanına hükmedebilendir."
"Herşey bir güzelliğe sahiptir fakat bunu herkes görmez."
"Insanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olamadıklarını önemser."
"Iyi insan, güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır."
"Karanlığa söveceğine, kalk bir mum yak."
"Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın."
"Kendini affetmeyen bir insanın bütün kusurları affedilebilir."
"Küçük avantajların peşinden koşarken büyük başarılardan olabilirsiniz."
"Konuşmaya değer insanlarla konuşmazsan insanları, konuşmaya değmez insanlarla konuşursan kelimeleri yitirirsin. Sen öyle biri ol ki ne insanları, ne de kelimeleri yitir."
"Mutlu olmak için içinde bulunduğunuz andan daha iyi bir zaman olduğuna karar vermek için beklemekten vazgeçin. Mutluluk bir varış değil, bir yolculuktur. Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Oysa mutluluk insanin boyu hizasındadır."
"Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen kişidir."
"Susmak, insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır."