Aztekler yüzbinlerce erkek, kadın ve çocuğu kalplerini keserek kurban ettiler. İlkbaharda çocuklar, ekinlerin büyümesine yardımcı olmak için yağmur istemek üzere Tlaloc'a kurban edilirdi. Çocuklar kurban edilme yolunda ağlarlarsa, bunun o yıl bol yağmur sağlayacağına inanırlardı. Bunun için de çocuklara dikenler batırılırdı. Bütün kurbanlar öldürüldükten sonra cesetler rahipler ve soylular tarafından parçalanıp yenilirdi.
Bir Aztek festivalinde kral, soylu klanları çağırıp Aztek kültüründe olağan olan insan kurban etmelerini ve ardından pelerin olarak giymeleri için kurbanlarının derisini dikkatlice soymalarını istedi. Başka bir festivalde bir kadının Aztek tanrıçası kılığına girmesi, ardından önünde 4 erkeğin diri diri yakılması vardı. Daha sonra kadın, kalbi kesilirek kurban edilir ve yenirdi.
Aztekler, komşu kabileleri fethettiklerinde düşmanlarının bütün savaşçılarını kurban eder ve beyinlerini yiyerek kutlama yaparlardı. Bunun onlara savaşçının yeteneklerini vereceğine inanılırdı. Daha sonra da bu klanlardan düzenli olarak kendilerine insan kurban edilmesi istenirdi. Tahminen, Aztekler her yıl 80 bin kişiyi kurban ederdi.
Aztek başkenti Tenochtitlan'daki büyük tapınaklarının önünde devasa bir kafatası tepesi vardı. İspanyollar orada 132 binden fazla insan kafatası saydı.
Aztekler Durango'dan güneye göç ettiklerinde Culhuacán kralı onlara yardım etti ve liderleri ile kralın kızı arasında bir evlilik ayarlandı. Aztek lideri, onu kurban etti ve derisini bir pelerin gibi giydi ve sonra da öldürülen kızının derisiyle kralı karşıladı.
Aztekler cani yamyamlardı. Mezoamerika'yı terör ve kan dökerek yönettiler. İspanyollar 1500 lerde geldiklerinde bu kez vahşet kendilerine uygulanır oldu. Yüzde 90 a yakın nüfusları yok edildi. Günümüzde Azteklerin torunları tavukları kurban ederek geleneklerini kısmen sürdürüyorlar.